8 Mart 2008 Cumartesi

Yemeksepeti.com: Dünyanın en büyük mutfağı

Teknoloji değişiyor, hayatlarımız değişiyor, dengeler değişiyor ama temel ihtiyaçlarımız hiç değişmiyor. Karnımız zil çaldığı an konsantrasyonumuz bozuluyor, bir süre sonra ne yesem diye hayal ederken buluyoruz kendimizi. Artık zaman kavramı daha da kıymetli, yemek yapmaya harcanacak zamanı bir kaç işi daha halletmeye harcamak istiyor insanlar. Bu konuya nasıl bir çözüm bulmalı diye düşünürlerken, 2001 yılında Nevzat Aydın sayesinde dertlere derman olan site yemeksepeti.com hizmete başladı.

"1000 fikir, 7 proje, 2 başarı öyküsü", sözündeki 2 başarı öyküsünden biri yemeksepeti.com. 1999 Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği mezunu olan Nevzat Aydın, MBA yapmak ve e-ticaret eğitimi almak için ABD'de University of San Francisco'ya gitti. O dönemde aklına gelen internet üzerinden paket yemek servisi fikri için MBA eğitimini yarıda bırakıp Türkiye'ye döndü. Aydın da her başarı öyküsünde olduğu gibi zamanlamanın çok önemli olduğunu biraz daha geç kalındığında şu an bu noktada olamayabileceklerini eklemeyi unutmadı. 2000 yılında yemeksepeti.com'u kurmaya başlayan Cem Nufusi, Nevzat Aydın ve Melih Ödemiş 150 bin dolarlık bir sermayeyle e-ticaret dünyasına adım atmış oldular. Türkiye'deki genç nüfusun yeniliklere çabuk adapte olması onları cesaretlendirse de, 2000 yılında yaşanan krizden onlar da finansal olarak etkilendiler. Fakat modele olan inançlarıyla yola devam ettiler ve 2001 yılında hizmete girdiler. Şu an sadece İstanbul'da yarısı operasyon merkezinde olmak üzere 56 kişilik bir ekiple çalışıyorlar. Siteye kayıtlı 2500 restoran bulunuyor. 350000 üyeye sahipler ve günde yemek siparişi veren kişi sayısı 30000. Puanlama sistemine sahip siteden şikayetler üzerine atılan restoran sayısı 880. Çürük yumurtaların atılması konusunda çok titiz olduklarını eklemeden geçemeyeceğim. Siteye giren ziyaretçilerin %41'i sipariş vermekte ve şu ana kadar en çok sipariş veren üyeyin toplam sipariş miktarı 2712!!!

Bu modeli belirleyen ana faktörler restoranların ve kullanıcıların istekleriydi. Restoranlar tanımadıkları bir site için kazanmadan bişey ödemek istemiyorlardı, kendi ürünlerini kendileri götürüp teslimde de paralarını almayı tercih ediyorlardı. Kısacası aracılara güvenleri yoktu. Bilgisayarlar konusunda da pek yetkinleri olmadığı için gelen siparişleri iletmek konusunda bir çözüm bulunmalıydı. Kullanıcılar ise kredi kart numaralarını vermek ve ürün gelmeden ödeme yapmak istemiyorlardı. Ürün kalitesine güvensizlikleri, şikayeti kime yapacakları, siparişin yanlış gelmesi, güncel olmayan menüler konularında da soru işaretleri vardı. Tüm bu sorunları gidermek için üyelerden herhangi bir ücret alınmayan, sipariş geldiğinde kapıda ödeme yapmalarına olanak sağlayan, markalı ürünlerin bulunduğu, şikayetlerin direk kendilerine yapıldığı ve en güncel menülerin bulunduğu, restoranlardan ise aldıkları sipariş üstünden komisyon ücreti alan, siparişlerin fax yada telefonla bildiren bir sistem kurdular. Böylece hem kullanıcıların memnun kalması hem de restoranların işine ve zamanına minimum müdahale edilmesi sağlandı.

Zamanın çok önemli olduğu bu pazarda siparişlerin zamanında gitmemesi, kaliteli ve amaca yönelik ekibi kurma zorlukları, finansal sorunlar, ekonomik kriz, internete ve e-ticarete olan negatif önyargı, rekabet, paket servis hizmetlerindeki sorunlar, pazarın çok büyük olmaması gibi zorluklar olmasına rağmen yemeksepeti.com ilk ve lider olmanın avantajlarını yaşıyor. Rakipleri tarafından da referans model olarak alınan yemeksepeti.com'un bir çok rakibi var fakat yemeksepeti'nden farklı olarak sunabilecekleri bir hizmet olmadığı için çok büyük bir tehlike yaratmıyorlar. Olaya geniş çerçeveden bakıldığında gerçekte var olan en büyük rakip ortaya çıkıyor; yılların alışkanlığı olan telefon! Eskiden siparişlerin tamamı telefonla yapılırken artık %93'ü telefon aracılığı ile yapılıyor. İnternet kullanımı yaygınlaştıkça bu oran daha da düşücektir.


Yemeksepeti'nde, klasik sadaket programından farklı olarak "müşteri daima haklıdır" anlayışını temel alıp restorana karşı daima kullanıcıların yanında yer almaktalar. Bunun farkında olan kullanıca da önemli olduğunu her zaman hissediyor. Herhangi bir şikayetlerinde kendilerini aramalarını istiyorlar, bunun sebebiyse kendilerinin restorana karşı daha büyük bir yaptırım gücüne sahip olmaları. Bunun yanı sıra kullanıcılara sağlanan kampanyalar ve indirimler onların sadakatlerini arttırmakta. "Hiç bir sadakat programı kötü hizmet ve ürünün üstesinden gelemez." sözünü benimseyerek kullanıcalara karşı ne yapmaları gerektiklerinin yolunu da belirlemiş oluyorlar.

yemeksepeti.com'un daha da başarılı olması için neler yapıldı?

* Puanlama sistemi getirildi.

*GPRS Pos sistemi kullanılmaya başlandı, artık restoranların %78 i bu şekilde siparişleri daha hızlı alıyor.

*Canlı yardım sayesinde şikayetlerinize anında çözüm getiriliyor.

*Platform bağımsız yapı ile artık sms'le yada DigiTürk'den de sipariş verebiliyorsunuz.

*DVD promosyonu ile yemek keyfinin yanına film keyfi de ekleniyor.

*Yemeksepeti.com in English ile yabancılar da aç kalmasın =)

*Gece operasyonu ile 24 saat hizmet

*Çabuk ve hatasız sipariş ile ne gerekiyorsa o!!!

Nevzat Aydın girişimciler için stratejik tüyolar vermeyi de unutmadı. Yapılmış modelleri incelemek, ulaşılabilir hedefler belirlemek, iletişimde iyi olmak, genel anlamıyla finans, üretim, insan kaynakları, satış, pazarlama konularında fikir sahibi olmak ve mükemmelliyetçi olup fikrinizi gerçekleştirmede geç kalmamak büyük önem taşıyor. Ayrıca Aydın, yaşlandıkça risk almanın, oturmuş bir düzeni bozmanın daha da zor olduğunu belirtti. Genç girişimciler, gün sizin gününüzdür...

Hiç yorum yok: